DİĞER
"Hayatı felaketleri, yeisi, tesellileri ve keyfiyle bir arada kavrayan; gündelik hayata dair orijinal tespitleri ve gözlemleri olan; ekmek parası için denizin de, güneşin de, havanın da kahrını çeken, fakat yalnız insanların kahrını çekemeyen Cemil Süleyman, bütün bunları da hınzır benzetmeler, mütebessim eleştiriler ve kıvrak bir Türkçeyle yazan sahici bir yazar..."
“Sol ve sağ ayırımı giderek anlam değiştirmeye başladı. Giderek sol daha çok orta sınıf profesyonel, beyaz yakalı kesime hitap eden bir ideoloji olmaya başladı. Buna karşılık mavi yakalılar ise daha korumacı sağ politikaları tercih eder hale geldi. Denklem tamamen değişti. Bu, planlamanın başarısıdır. Solun güçlü olması ve alternatif bir projenin güçlülüğü belki sistemi değiştirmedi ama önemli ekonomik reformlara sebebiyet verdi. Ve bence bu reformlar sonucu sol kendi başarısının kurbanı oldu.”
K24'te Temmuz ayının ilk vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Bu kitabı bir 'deneme' olarak değerlendirmek mümkün; Edward Said’i farklı perspektiflerden, farklı bağlamlarda ve farklı kavramlar odağında –özellikle eleştirel mahiyette– yeniden-yorumlama denemesi. Çokyönlü bir isme çoksesli bir armağan; onu anlama/yaşatma çabasına Türkiye’den nitelikli bir katkı."
"Sıklıkla gözden kaçan şey şu; oyunun çoğu aslında kaybetmeye dayanıyor. Kazananın, rekorlar kıranın hikâyesinden çok, kayıpların hikâyesidir aslında spor. Çabalamanın, başarısız olmanın, yeniden denemenin. Avrupa Süper Ligi tasarımı bunu ortadan kaldırıyor her şeyden önce."
"Bir hayli kategorik ve toptancı tespitler bunlar. Hatırı sayılır bir miktar yergi, hatta nefret dozu da taşıdıkları söylenebilir. Doğrusu bu tür tespitleri Cem Kozlu profilinde birinden duymak ilginç. Böyle sözler genellikle ya marjinalleşmiş –ve biraz kavruk– entelektüellerden, ya da toplum tarafından kenara itilmiş veya –göçmenler gibi– toplumsal bünyeye hiç alınmamış kesimlerden gelir; en azından onların dilinde ve üslubunda daha tanıdık durur."
Yalnızca kendi çıkarlarını korumayı dert eden yönetici gruplar, mucizeler meydana getiren lider onun hakkından gelebilecek bir rakiple karşılaşır karşılaşmaz paramparça olacaktır
Notre Dame’ı yıkan yangın simgesel düzeyde, hem Jung’ın kolektif mistik ruhunda hem de Freud’un bilinç katmanlarında başlamış bir yangının ilk habercisi olabilir...
Romain Gary Europa romanını yayımladığında, Avrupa 68 fırtınasını henüz atlatmış, ileri bakar hâldeydi. Günümüz Avrupa'sının hâli ise romanı yeniden okumayı gerektiriyor
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.